Selamlar!
Yeni bir yorum daha geldi! Fransız edebiyatını sevmesem bile eşsiz güzellikte eserlere sahip olduğu bir gerçek, dünya edebiyatında Türk, Rus ve İngiliz edebiyatını daha çok seviyorum. Dünya klasikleri de her zaman okuduğum ve okumayı sevdiğim eserlerden olacak, bu zamana kadar nasıl oldu da okumadım dediğim bir eseri daha okudum ve kendimle gurur duyuyorum doğrusu !
Flaubert'in romantik eseri Madam Bovary! Aslında çok fazla romantik kitaplar seven biri olmasam da dünya klasiği olarak kesinlikle bütün dünya klasiklerini okumak hedefim olduğundan bekletmeden okudum. Martı Yayınları'ndan çıkma kitabımız, 464 sayfadan oluşuyor. Konusu itibariyle Fransız kasabalarında doktor eşinin ardından oradan oraya savrulan ve yaşadığı hayattan farklı bir hayat sürmek isteyen bir kadının romantizm anlayışı ve aşkı arayışını anlatıyor diyebilirim. Sonu itibariyle de kalbimi burkup Charles'a çok ama çok üzülmeme sebep olan bu kitap, okurken inanılmaz Fransız tasvirleriyle -ki Balzac da bu konuda inanılmaz zorlar beni- beni biraz zorladı ve bu tasvirleri okurken sıkılmama neden oldu ve bence bu uzun ve gereksiz tasvirler akıcılığa bir ölçüde balta vurdu. Bir olay romanı değil de bir duygu romanı olan bu eseri, gerçek aşkı anlattığı ve önemli noktalara değinip o dönemi ve coğrafyayı ayrıca da insanları güzel resmedip bizlere sunduğundan dolayı takdir ettim. Romantizm akımı temsilcilerinden olan Flaubert, eserinde bu akımı güzel resmetmiş.
Dünya klasiği olarak bu eseri, küçük büyük herkese önerebilirim, kitapta bazı yerlerde artı on sekiz sahneler olsa da yazar bunlara fazla girmeyip sadece aşka yönelerek kitabın bence saygınlığını korumuş ve kitabın bir aşk romanı olmasını da böylece fazlasıyla başarmış!
Kitaba Puanım: 5/5
BAYAN KİTAP
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder