Merhaba!
Yeni bir kitap yorumu :) Türk edebiyatından uzun zamandır okumuyordum, Şıpsevdi ile lise yıllarıma geri döndüm diyebilirim. Kız kardeşimle bir alışverişimizde o almıştı ancak elbette onun okuması mümkün olmadığı için ben uzun süredir orada burada sürüklenen bu kitabı alıp, biraz uzunca bir zaman zarfında okudum.Şıpsevdi, benim elimdeki versiyonu, Ren Yayınları'ndan çıkma, harika bir kapağa sahip, ve yaklaşık olarak 498 sayfa...
İlk başta sayfa sayısı hasebiyle beni korkutmuş bir kitaptı ancak içerisinde bir konak ve akıcı bir hikaye bulundurduğundan kolay okunur bir yapısı var, sadece 1901'de yazılmış olduğundan dili eski Türkçe ve pek çok genç okur için anlaşılmaz olabilir, ben okurken zorlanmadım hatta çok ama çok keyif aldım ama Meftun denen şık tipe de gıcık oldum. Konu şöyle: Meftun, babası öldükten sonra Paris'e gider ve orada eğitim almaya başlar ancak çok çeşitli yollara meylettiğinden tahsilini tamamlayamaz, ancak gördüğü ve duyduğu bilgilerle ülkesine geri döner. Alafrangalık delisi olmuş hatta koca bir konakta yaşayan ve durumları iyi olan ailesine de bu adetleri öğretmeye niyetlenir. Bu yolda çok büyük güçlükler ve anlaşılmaz zorluklar Meftun'un yakasını bırakmaz ve olaylar hiç beklemediği kadar kötüye gider.
Bizler bu alafrangalık adetlerini yani Batılılaşmanın meşru görülmediği zamanları okuyoruz, o dönemi öyle güzel anlatıyor ki kitap, gerçekten bu kitabı kısacık anlatmak kitaba hakaret olur. Türk edebiyatının bence geride kalmış güzel eserlerinden, iyi ki okudum ve de çok sevdim, 5 puanı da verdim. Herkese de tavsiyemdir, okuyup kendi edebiyatımızın ve dilimizin güzelliğiyle bir kez daha övünmemiz gerekir :)
Kitaba Puanım: 5/5
BAYAN KİTAP
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder